Bel Kayması Nedir?
Bel Kayması Tedavisi
Bel kaymasının ortaya çıkış nedenleri, hastalığın seyrini ve tedavi yöntemlerini anlamak için öncelikle omurga anatomisinin ve hareket mekanizmasının iyi bilinmesi gerekir. Omurgayı oluşturan omurlar arasında bulunan diskler, bağlar ve eklemler, omurların stabilitesini sağlar. Bu yapıların herhangi birinde meydana gelen hasar ya da zayıflama, omurların kaymasına yol açabilir.
Bel kayması çoğunlukla orta yaş sonrası ortaya çıkar ancak genç yaşlarda da özellikle sporcularda ya da travmaya bağlı olarak gelişebilir. Kadınlarda erkeklere göre biraz daha fazla görülme eğilimi vardır. Hastalık, hafif derecelerde asemptomatik olabilirken ileri derecelerde ciddi ağrı, bacaklarda güçsüzlük ve yürüyüş bozuklukları gibi fonksiyonel kayıplara neden olabilir.
Bel Kaymasının Nedenleri
Dejeneratif Bel Kayması
Yaşlanmaya bağlı olarak omurga yapılarını oluşturan disklerde ve eklemlerde meydana gelen dejeneratif değişiklikler sonucunda ortaya çıkar. Disklerin elastikiyetini kaybetmesi, eklem yüzeylerinin aşınması ve bağ dokularının zayıflaması omurların yer değiştirmesine zemin hazırlar.
Travmatik Bel Kayması
Omurgaya alınan ani darbeler, düşmeler veya trafik kazaları gibi yüksek enerjili travmalar sonucu omurga stabilitesini sağlayan yapılar hasar görebilir. Bu durum omurların öne doğru kaymasına neden olur.
İskemik Nedenler
Omurların beslenmesinin bozulması sonucu meydana gelen nekrozlar omurga yapısında zayıflama yaratabilir.
Kongenital Nedenler
Doğuştan omurga gelişim anomalileri olan bireylerde bel kayması daha erken yaşlarda ve daha şiddetli olabilir.
Diğer Nedenler
Osteoporoz gibi kemik yapısını zayıflatan hastalıklar, enfeksiyonlar ve tümörler de bel kaymasına yol açabilir.
Bel Kaymasının Belirtileri
Bel kaymasının belirtileri, kaymanın derecesine ve sinirler üzerindeki basının şiddetine göre değişkenlik gösterir. Bazı hastalarda hafif kaymalar ağrısız seyrederken, ciddi kaymalar önemli klinik bulgulara yol açar.En sık görülen belirtiler arasında bel ağrısı gelir. Ağrı, özellikle ayakta kalma ve yürüme sırasında artabilir. Ağrının niteliği genellikle keskin ve batıcıdır. Ayrıca bacaklara yayılan ağrılar, uyuşma, karıncalanma gibi radiküler semptomlar olabilir.
Hastalar sıklıkla belden kalçaya ve uyluğun arka kısmına yayılan ağrılar hisseder. İleri vakalarda sinir kökü basısına bağlı olarak bacaklarda güçsüzlük ve refleks kayıpları gelişebilir. Bu durum yürüme mesafesinin kısalmasına ve günlük yaşam aktivitelerinin kısıtlanmasına sebep olur.
Bel kayması olan bireylerde, bel hareketlerinde kısıtlanma, belde sertlik ve hareketle artan ağrı sıkça görülür. Ayrıca duruş bozuklukları da ortaya çıkabilir. Bazı hastalarda belde gerginlik ve kas spazmları da belirtiler arasındadır.
Bel Kaymasının Tanısı
Bel kayması tanısı, ayrıntılı bir klinik muayene ve görüntüleme yöntemleri ile konur. İlk adım hastanın öyküsünün alınması ve fizik muayene yapılmasıdır. Fizik muayenede bel hareket açıklığı değerlendirilir, sinir sistemi muayenesi yapılır, refleksler ve kas gücü kontrol edilir.Görüntüleme yöntemleri tanıda büyük önem taşır. Standart olarak bel bölgesi grafileri (röntgen) çekilir. Özellikle dinamik grafiler (önde ve arkada eğilme çekimleri) bel kaymasının derecesini ve omurların hareketliliğini gösterir.
Manyetik rezonans görüntüleme (MR) ise sinir köklerinin durumu, disklerin yapısı ve omurilik kanalındaki basının değerlendirilmesi açısından önemlidir. Bilgisayarlı tomografi (BT) ise kemik yapılarını ayrıntılı incelemek için kullanılır.
Elektrofizyolojik testler, sinir fonksiyonlarının değerlendirilmesinde yardımcı olabilir.
Bel Kayması Tedavisi
Bel kaymasının tedavi yöntemi, hastalığın derecesi, hastanın genel durumu, ağrı şiddeti ve fonksiyonel kısıtlılık gibi faktörlere göre belirlenir. Tedavi yaklaşımları konservatif (ameliyatsız) ve cerrahi olmak üzere iki ana grupta değerlendirilir.Konservatif Tedavi: Hafif ve orta dereceli kaymalarda öncelikle ameliyatsız yöntemler tercih edilir. Bu yöntemler arasında fizik tedavi uygulamaları, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar, omurga destekleyici korseler yer alır. Fizik tedavi programları, kas kuvvetlendirme ve esneme egzersizlerini içerir. Ayrıca hasta eğitimi ve postür düzenlemesi de tedavinin önemli parçalarıdır.
Platelet Rich Plasma (PRP) ve diğer enjeksiyon tedavileri de son yıllarda bel kaymasında ağrının azaltılması ve dokuların iyileştirilmesi için kullanılmaktadır. PRP tedavisi, kendi kanınızdan elde edilen zengin trombositli plazmanın hasarlı bölgeye uygulanmasıdır ve dokuların yenilenmesini destekler.
Tetik nokta enjeksiyonları ise kas spazmlarının giderilmesinde ve ağrının azaltılmasında kullanılan yöntemlerdendir.
Cerrahi Tedavi: Ameliyat genellikle konservatif tedaviye yanıt vermeyen, ilerleyen nörolojik defisit gelişen veya ileri derecede omur kayması olan hastalarda düşünülür. Cerrahi yöntemlerde kaymış olan omurların stabilize edilmesi amaçlanır. Bu işlem omurga füzyonu ve dekompresyon teknikleriyle yapılabilir. Cerrahi kararında hastanın genel durumu, yaşı, yaşam kalitesi ve beklentileri önemli rol oynar.
Proloterapi : Genellikle birkaç seans halinde uygulanır ve her seans arasında belirli bir iyileşme süresi bırakılır. Tedavinin etkinliği, kaymanın şiddetine, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Her hastanın durumuna özel bir değerlendirme ve tedavi planı gereklidir.
Proloterapi, hasarlı veya zayıflamış bağ dokularını güçlendirmeyi amaçlayan bir enjeksiyon tedavisidir. Bel kaymasında, omurgayı bir arada tutan bağlar zayıflayabilir ve bu da omurların birbiri üzerinde kaymasına neden olabilir. Proloterapi, bu zayıflamış bağların ve tendonların olduğu bölgelere, genellikle dekstroz (şekerli su) içeren özel bir solüsyon enjekte edilerek uygulanır.